Avrupa’da bilimin gelişmesinde Müslümanların rolü nedir?

8. yüzyılın ortalarından başlayarak İslam ülkelerindeki bilim insanları, İspanya ve Fas’tan Çin sınırlarına kadar uzanan bir bölgede önemli bilimsel başarılar elde ettiler. 8. ve 10. yüzyıllar arasında Yunancadan, Farsçadan, ve daha başka dillerden Arapçaya yapılan yoğun çeviri ,   Arapça bilimsel ve tıbbi dilinin  oluşmasını sağlamıştır. Bu bilgi birikimi daha sonra çeşitli keşiflere ve sentezlere temel oluşturmuştur. Bilim insanı ve filozof İbni Sina ‘nın  büyük eseri olan  Kanun, 17. yüzyıla kadar Avrupa’da tıp eğitiminde temel  kitap olarak kullanılmıştır. İslam ülkelerindeki bilimsel başarıların Avrupa üzerindeki etkisi, 10. yüzyılın sonlarından itibaren hissedilmeye başlamıştır. Fakat gerçek anlamda etkilenme, bilim ve felsefe eserlerinin Arapçadan Latinceye çevrildiği 12. yüzyılda görülmüştür. 12. yüzyıl ile 15. yüzyıl arasında  bilimsel gelişmeler Araplardan Türklere ve İranlılara doğru kaydı. Bu dönemde bu bölgedeki kültürel  çalışmalar parladı ve bilimsel çalışmalar özellikle matematik ve astronomi alanında yükseldi.16. ve 17. yüzyıllarda İslam dünyasındaki bilimsel çalışmalar  sönmüş durumda olmasına rağmen, bu yüzyıllar, Avrupa’nın İslam dünyasındaki bilimden en çok etkilendikleri asırlar olmuştur. Çünkü bilimsel devrimin başladığı bu asırlarda Avrupa, daha önce optikte, matematikte, astronomide ve diğer alanlarda özümsemekte yetersiz kaldığı İslam dünyasındaki bilimsel başarıları değerlendirmeye ve yükseltmeye daha hazır durumdaydı.