Ülkelerin gelişmesinde vakıfların rolü ne olmuştur?

Ülkelerin Gelişmesinde Vakıfların Rolü

Vakıf, tarih boyunca süregelmiş yardımlaşma ve dayanışma duygusunun kurumsallaşmış halidir. Yani vakıf tüm insanlığın mutluluğunu amaçlayan bir sistemler bütünüdür.

Vakıflar; sosyal yardımlaşma, dayanışma, toplum fertlerine sahip çıkma, sosyal güvenliklerini sağlama dışında daha birçok alanda hizmet sunmuşlardır. Vakıflar, gelir-servet dağılımına katkıda bulunmak, devletin ekonomik yükünü azaltmak, istihdamı artırmak gibi sosyal ve ekonomik faaliyetlerinin yanı sıra hastane, kervansaray, imaret ve benzeri kurumlar açmak suretiyle sağlık ve sosyal faaliyetlere; sıbyan mektepleri, medreseler,  kütüphaneler vasıtasıyla eğitim faaliyetlerine, dini ihtiyaçların karşılanmasından İslam Dinini tebliğ etmeye varıncaya kadar çok farklı alanlarda hizmet vermişlerdir. Ayrıca devlet yönetimine, özellikle merkezi idareye yardımcı olmak için bir takım faaliyetlere de girişmişlerdir.

Vakıf hizmetleri, devletin üstlendiği  kamu hizmetlerinin yerine getirilemediği veya az ve eksik olarak yerine getirildiği alanlarda bizzat fertlerin iradesi ile doğrudan yardımda bulunmak üzere teşekkül etmişlerdir. Vakıflar bir taraftan devletin ulaşamadığı ve yetişemediği alanlarda bu eksikliği gidermekte ve diğer taraftan da bu hizmetlerden istifade edenlere sosyal yardım ve iktisâdî katkıda bulunmaktadır. Katılımcı  ve çoğulcu demokrasiyi geliştirmek, bireyler arasında sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak, vatandaşların eğitim seviyesini yükseltmek, halkın sağlığını korumak, mevcut sağlık problemlerini halletmek, kamunun yükünü hafifletmek, uluslararası kuruluşlarla ilişkileri geliştirmek ve teşvik etmek vakıfların temel görevleri arasında yer almaktadır.

Vakıflar, aynı zamanda, servetin zengin kesimlerden toplumun daha fakir kesimlerine doğru akışını önemli ölçüde gerçekleştirerek sosyal dengelerin kurulmasında ve sosyal bütünleşmenin sağlanmasında, toplumsal barışın sürekliliğinde, sınıf çatışmalarının önlenmesinde, kamunun hizmet taleplerinin yerinde karşılanmasında, siyasî ve ekonomik istikrarın sağlanmasında da merkezî yönetimlerin en büyük yardımcıları olmuşlardır.